Ben Kimim

 
 
 

UÇAK GEMİLERİ

 

1. GİRİŞ:

Wright kardeşlerin 17 Aralık 1903’de motorlu bir uçakla gerçekleştirdikleri ilk uçuşun ardından, uçağın keşif (göz–fotoğraf keşfi)/bombardıman görevlerini yapabileceği ve askeri açıdan büyük yararlar sağlayacağı askeri otoriteler tarafından çok çabuk anlaşılmıştı. Önceleri meydanlardan iniş ve kalkış yapan uçaklar sonraki yıllarda muharebe gemileri ile kruvazörlerde keşif, top atışlarının düzenlenmesi; uçak gemilerinde bombardıman ve deniz hedeflerini torpillemek amacıyla konuşlandırılmıştır.

2. UÇAĞIN MUHAREBE GEMİLERİ VE KRUVAZÖRLERDE KONUŞLANDIRILMASI:

Radarın henüz icat edilmediği Yirminci Yüzyıl'ın başlarında, muharebe gemileri ve kruvazörlerin en zayıf tarafı, açık denizde seyrederken normal görüş alanının dışında kalan sahada ne olduğunun bilinmemesiydi. Düşman gemilerinin bulunması veya düşman gemilerinden kaçınma manevraları için çok önemli olan bu eksiklik, uçakların gemilerde konuşlandırılmasıyla çözümlenmişti.

İlk deniz uçağı olan "Le Canard" Fransız Henri Fabre tarafından Mart 1910 yılında geliştirilmişti. Aralık 1911'de Fransız Deniz Kuvvetleri'ne ait Foudre gemisinde deniz uçağı konuşlandırıldığı görülmüştür. Bu nedenle Foudre, deniz uçağı konuşlandırılmış ilk askeri gemi olarak bilinmektedir. Gemi güvertesinde uçaklar için hangar ve denize inen uçakları gemiye almak için vinç bulunuyordu. Foudre 1912 yılında Akdeniz'de yapılan tatbikata katılmış, Kasım 1913'de güvertesine deniz uçaklarını fırlatmak için 10 metre uzunluğunda özel bir bölüm eklenmişti.

Test Edilen "Le Canard" Deniz Uçağı
İlk Deniz Uçağı Taşıyıcısı

Fransız Kruvazörü "Foudre"

Fotoğraflar: Wikipedia

Birleşik Devletlerde deniz uçağının kömür mavnasına kurulmuş, yaklaşık olarak 85 feet (25,9 metre) uzunluğundaki katapulttan başarılı olarak fırlatılması Kasım 1914 yılında Üsteğmen Bellinger tarafından gerçekleştirilmişti. Kısa bir süre sonra Florida'da Deniz Havacılık uçuş eğitim programı çalışmalarına başlanmıştı. Denemelerin olumlu sonuçlanmasından sonra ilk katapult USS Kuzey Carolina (ACR - 12) kruvazöründe 1915 yılında kurulmuştu. 5 Kasım 1915'de Deniz Binbaşı Henry C. Mustin USS Kuzey Carolina kruvazöründeki katapulttan Curtiss "AB-2" deniz uçağı ile yaklaşık 50 knot (Deniz mili) süratle başarılı bir fırlatma gerçekleştirmişti. 1916 yılında R-6 olarak bilinen katapult, biri USS Seattle (CA 11) kruvazörü olmak üzere iki gemiye daha eklenmişti. Ancak Birinci Dünya Savaşı nedeniyle bu çalışmalarına son verilmiş, katapultlar söküldükten sonra gemiler Atlas Okyanusu'nda malzeme ve asker taşıyan konvoyları korumakla görevlendirilmişti. 1920'de  USS Langley (AV-3) gemisine katapult takılarak çalışmalara tekrar başlanmıştı. Mayıs 1922'de USS Maryland (BB 46) muharebe gemisine sıkıştırılmış havayla çalışan ve döner tabla üzerinde istenilen yöne dönebilen katapult eklendi. Böylelikle döner tabla üzerindeki katapult geminin rotasında bir değişiklik yapılmadan rüzgâr içine döndürülmekteydi. Bu tarihten sonra teknolojiye paralel olarak katapultlar devamlı gelişme göstermiştir.

Muharebe gemileri ile hafif kruvazörlerde konuşlanan deniz uçakları katapultla fırlatılarak uçuşuna başlar, görev bitiminde kalkış yaptığı geminin yakınına iniş yapar, sonra vincin altına yaklaşırdı. Geminin kıç tarafında bulunan vinç uçağı denizden kaldırarak gemideki özel bölümüne indirirdi. Uçuşlar, deniz uçağının inişine engel olacak kadar büyük dalga bulunmadığı zaman yapılmaktaydı.

Hafif Kruvazör (CL) Katapultları Üzerinde
Curtiss SOC "Seagull" Deniz Uçakları
Hafif Kruvazör (CL) Katapultundan Fırlatılan
Curtiss  SC-1 "Seahawk" Deniz Uçağı
   
Görevini Tamamladıktan Sonra Hafif Kruvazörün
Yakınına İnen Curtiss SC-1 "Seahawk"
 Deniz Uçağı
Curtiss  SC-1 "Seahawk" Deniz Uçağının
Vinçle Hafif Kruvazöre Alınışı
 

Fotoğraflar: History Navy.Mil

Günümüzde, kruvazör ve fırkateynlerde irtibat ve arama-kurtarma amacıyla helikopter bulunmaktadır.

3. UÇAĞIN DENİZALTIDA KONUŞLANDIRILMASI:

Almanya, Alman Deniz Havacılık birliğinde görev yapan Teğmen Lothar von Arnauld de la Perière'nin düşüncelerini uygulayarak uçak taşıyan denizaltı denemelerini yapan ilk ulus olmuştur.

Üsteğmen Walther Forstmann silahsız olan FF-29 deniz uçağında 12 kilogram bomba taşıyacak şekilde değişiklik yaptırmıştı. Arnauld ve Forstmann'ın düşüncesi; denizaltının güvertesinde kalkış konumunda bulunan uçağı hedef bölgesine yaklaştırarak menzilinin arttırılmasıydı. U-12 denizaltısı 15 Ocak 1915'de güvertesinde kalkış konumunda olan bir bomba yüklü FF-29 deniz uçağı ile Zeebrugge üssünden ayrıldı. Limandan ayrılan 57 metre uzunluğundaki küçük sahil devriye denizaltısının güvertesinde bulunan FF-29 deniz uçağının kanat genişliği 16,1 metre idi. U-12 denizaltısı denize açıldıktan sonra gemi komutanı güvertede bulunan uçakla devam etmenin güvenli olmayacağını anlamış ve acele olarak deniz uçağını fırlatma emrini vermişti.

Güvertesinde Deniz Uçağı Bulunan U - 12 Denizaltısı
Fotoğraf: Wikipedia

Arnauld ve Forstmann,  çalışmalarının daha da geliştirilmesi için Alman Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na yeni öneriler götürmüş, ancak öneriler teknik olarak uygulanamaz gerekçesiyle kabul edilmemişti. Uzun menzilli denizaltıların inşa edilmesine kadar bu çalışmalara ara verilmişti. 1917 yılında uzun menzilli denizaltıların güvertesine keşif uçuşu yapabilecek, kısa zamanda sökülüp yeniden kurulabilecek küçük deniz uçakları için hangar yapılması düşünülmüşse de Birinci Dünya Savaşı sona erdiğinden çalışmalar durdurulmuştu.

1916 yılında HM E22 denizaltısı güvertesinde Sopwith "Schneider" ve Sopwith "Baby" deniz uçakları konuşlandırılmasına ait  Alman Deniz Kuvvetleri'nin yaptığı çalışmaların benzeri İngiliz Kraliyet Deniz Kuvvetleri'nde de görülmüştü.

Bu uygulamanın en olumsuz yanı ise deniz uçağı konuşlandırılan denizaltının, güvertesinde uçak bulunduğu zaman dalış yapamamasıydı.

İngiliz Kraliyet Deniz Kuvvetleri 1928 yılında M sınıfı denizaltılarından birine su geçirmez hangar ve hidrolik sistemli, küçük deniz uçağı fırlatabilen katapult ekleyerek M2 olarak adlandırdığı denizaltıyı geliştirdi. Denizaltı filonun önünde giderek deniz uçağını keşif amacıyla uçuracaktı. M2 denizaltısı 26 Ocak 1932'de Bridport yakınlarındaki West Bay'da katıldığı tatbikatta kaza sonucu batmış ve 60 denizci hayatını kaybetmişti. Bu kazadan sonra İngiliz Kraliyet Deniz Kuvvetleri denizaltı uçak gemisi çalışmalarına son vermişti.

HMS M2 Denizaltısında 
Pernall Peto Deniz Uçağının
Katapult Üzerine İndirilmesi
HMS M2 Denizaltısından
Pernall Peto Deniz Uçağının Fırlatılması
Fotoğraf: Wikipedia Fotoğraf: Ship Wrecks Of Scotland.Com

İkinci Dünya Savaşı yıllarında Japonlar denizaltıda bombardıman uçağı konuşlandırma çalışmalarından sonuç almışlar ve bombardıman uçağı taşıyan 47 denizaltı üretmişlerdi. Bu denizaltıların büyük bir çoğunluğu bir uçak, bir kaç tipteki denizaltıları iki uçak ve dev I-400 sınıfı denizaltıları üç uçak taşıyordu. Japon İmparatorluk Donanması bünyesinde I-15 serisi olarak adlandırılmış 20 denizaltı bulunuyordu. I-15 serisi denizaltılar hızlı ve uzun menzilliydi. Yokosuka E14Y deniz uçağını kumanda kulesinin önünde yer alan hangarda taşıyor ve uçağı güvertedeki katapulttan fırlatıyordu.

I-13  ve  I-14  tipi denizaltılar iki Aichi M6A1 deniz uçağı taşıma kapasitesine sahipti. M6A1 deniz uçakları 800 kg. bomba taşıyorlardı.

I-400 denizaltısı 120 metreden fazla uzunluğa sahipti ve 6,500 ton ağırlığındaydı. Güvertesinde yer alan hangarda üç Aichi M6A uçağı bulunmaktaydı. I-400 denizaltısında sekiz torpido tüpü, dört uçaksavar topu ve büyük çaplı bir top bulunuyordu. Dünya etrafını 1,5 kez dönecek kadar yakıt deposu olan denizaltının dört adet 3,000 beygir gücünde (2,2 MW) motoru bulunmaktaydı. I-400 serisi denizaltı uçak gemileri  I 400,  I-401 ve I-402 olmak üzere üç adet üretilmişti. Aichi M6A uçakları; saatte 580 kilometre hızla 1,050 kilometre uçuyor ve 800 kilogram bomba taşıyordu. Uçakların hangara sığabilmeleri için kanatlar geriye katlanıyor, kuyruğun yatay ve dikey kısımları da katlandıktan sonra uçak pervane çapı kadar küçülmüş oluyordu. Mürettebat üç M6A uçağını 45 dakikada uçuşa hazırlıyor ve sonra uçaklar sıra ile denizaltının güvertesinde bulunan 37 metre uzunluğundaki katapulttan fırlatılıyordu. I-400 serisi denizaltılar, nükleer denizaltılar üretilinceye kadar dünyanın en büyük denizaltısı olarak unvanını korumuştur.

Aichi M6A "Seiran" Deniz Uçağı

I - 400 Denizaltısı

Fotoğraf: Combinedfleet.Com

Fotoğraf: Subsim.Com

Denizaltılarda konuşlanan deniz uçakları da, muharebe gemisi ve kruvazörlerde olduğu gibi katapulttan fırlatılır, görev bitiminde denizaltının yakınına inerdi. Daha sonra deniz uçağı denizaltıdaki vinçle güverteye alınır, oradan da hangara götürülürdü. Aradaki tek fark denizaltıdan kalkış yapan deniz uçağının keşif görevine ek olarak bombardıman görevini de yapmasıydı. Uçuşlar, deniz uçağının inişine engel olacak kadar büyük dalga bulunmadığı zaman yapılmaktaydı.

4. UÇAK GEMİLERİ:

Uçak gemisi; denizde aylarca seyreden, uzun mesafelere gidebilen ve üzerinde düzinelerce sabit ve döner kanatlı uçak taşıyabilen, gezici hava üssü olarak tasarlanmış bir savaş gemisidir.

Birinci Dünya Savaşı'nda uçak gemileri:

Havacılık tarihinde  uçak gemisinden yapılan dünyanın ilk hava saldırısı Eylül 1914'de Çin'de Kiaochow Körfezi'ndeki Tsingtao muharebesinde Japon İmparatorluk Donanmasına ait deniz uçağı taşıyan Wakamiya gemisindeki Japon deniz uçakları tarafından yapılmıştı. Dört Maurice Farman deniz uçağı Almanların iletişim ve komuta merkezlerini bombalamış ve bir Alman mayın dökme gemisinde hasar meydana getirmişti. Tsingtao Yarımadası'ndaki hava saldırıları Eylül ayından Almanların teslim olduğu 6 Kasım 1914'e kadar devam etmişti. Batı Cephesi'nde ilk hava saldırısı İngiliz Kraliyet Deniz Kuvvetlerine ait deniz uçağı taşıyıcısı HMS Engadine, HMS Riviera ve HMS Empress gemilerine ait 12 deniz uçağı ile 25 Aralık 1914'de Cuxhaven'deki Zeplin üssüne yapılmıştır. Bir Alman savaş gemisinin hasar görmesine rağmen hava saldırısı başarıyla tamamlanamamıştı. Buna rağmen gemilerde konuşlandırılan deniz uçaklarının yapacağı hava saldırılarının önemi anlaşılmıştı.

Japon İmparatorluk Donanması'na Ait

Wakamiya Deniz Uçağı Taşıyıcı Gemisi

Fotoğraf: Wikipedia

HMS Ark Royal 5 Eylül 1914'de denize indirilmişti. Ticari gemi olarak inşasına başlanmış, daha sonra deniz uçakları için hangar ve uçak fırlatma için özel bölüm eklenerek uçak gemisine dönüştürülmüştü. Çanakkale Savaşı'nda İngiliz, Anzak ve Fransız kuvvetlerine destek sağlamak üzere 1 Şubat 1915'de denize açılmış ve Mayıs 1915'e kadar bu görevine devam etmişti. HMS Ark Royal Mondros Ateşkes Anlaşması'nın imzalandığı 30 Ekim 1918 tarihine kadar Doğu Akdeniz'de görev yapmıştı. Ocak 1918'de HMS Ark Royal'a ait iki Sopwith "Baby" uçağı Yavuz kruvazörünü bombalama girişiminde bulunmuştu.

HMS Ark Royal

 Deniz Uçağı Taşıyıcı Gemisi

HMS Ark Royal Deniz Uçağı Taşıyıcı Gemisinden
Vinçle Denize İndirilen Sopwith "Baby"
 Deniz Uçağı

Fotoğraf: Naval History.Net

Fotoğraf: Çanakkale Hava Savaşları

İngiliz Kraliyet Deniz Kuvvetleri'nde görevli Filo Komutanı Edwin H. Dunning 2 Ağustos 1917'de Sopwith "Pup" uçağı ile Scapa Flow'da hareket halindeki HMS Furious uçak gemisine iniş yapan ilk pilot olmuştu. Dunning bu inişten beş gün sonra, 7 Ağustos 1917'de HMS Furious uçak gemisine iniş yaparken geçirdiği kazada yaşamını yitirmişti.

Filo Komutanı Dunning'in
 Sopwith "Pup" Uçağı İle
HMS Furious Uçak Gemisine İnişi
Filo Komutanı Dunning'in
Sopwith "Pup" Uçağı İle
HMS Furious'a Hayatını Kaybettiği İnişi
2 Ağustos 1917 5 Ağustos 1917

Fotoğraf: Wikipedia

Fotoğraf: Royal Navy Mad.Uk
 

Birinci Dünya Savaşı'nda uçak gemilerine ait uçakların yaptığı hava saldırılarının en başarılı olanı, 19 Temmuz 1918'de HMS Furious uçak gemisinden kalkan yedi Sopwith "Camel" uçağının 2x23'er kilogram bomba yüküyle Tondern'deki Alman zeplin üssüne yaptığı saldırıydı. Saldırıda birçok zeplin ve balon imha edilmişti. Görev bitiminde uçaklardan ikisi uçak gemisinin yakınında denize inmiş, diğer beş uçak Danimarka'ya yönelmişti.

Birinci ve İkinci Dünya Savaşı arasında uçak gemilerinin gelişimi:

İlk uçak gemisi İngiliz Kraliyet Deniz Kuvvetleri'ne ait 1918 yılında tamamlanan HMS Argus'dur. İnşasına önce ticari gemi olarak başlanmış,  ancak  savaş nedeniyle daha sonra uçak gemisine dönüştürülmüştü. Uçakların iniş ve kalkış yapması için güvertesi baştan sona düz olarak inşa edilen HMS Argus 18 uçak taşıyordu.

Birleşik Devletlerin ilk uçak gemisi Kasım 1927'de tamamlanan USS Saratoga'taydı. USS Lexington uçak gemisi bir ay sonra, Aralık 1927'de hizmete girmişti. Her iki gemi de ağır kruvazörden uçak gemisine dönüştürülmüştü ve 91'er uçak taşıyordu.

Japonya'da uçak gemisi çalışmaları 1919 yılında başlamış ve 26 uçak taşıyan Hōshō uçak gemisi Aralık 1922'de hizmete girmişti.

1930'lu yılların sonuna gelindiğinde dünya donanmalarındaki uçak gemilerinde; küçük, tek motorlu, az yer kaplaması için kanatları katlanabilen torpido bombardıman, keşif ve pike bombardıman uçakları bulunuyordu.

USS Saratoga (CV-3) Uçak Gemisi
Fotoğraf: History Navy.Mil
Nakajima B5N "Kate"
Torpido Bombardıman Uçağı
Douglas "SBD Dauntless"
 Pike Bombardıman Uçağı
Fotoğraf: Acmp.Co Fotoğraf: Acmp.Com
İkinci Dünya Savaşı'nda uçak gemileri:

Uçak gemileri İkinci Dünya Savaşı'nda önemli rol oynamışlardı. İkinci Dünya Savaşı başladığında İngiliz Kraliyet Deniz Kuvvetleri Alman ve İtalyan donanmalarına göre yedi uçak gemisi ile sayısal bir üstünlüğe sahipti. Ancak uçak gemilerinin diğer savaş gemilerine göre güvenlik açığı bulunuyordu. 8 Haziran 1940 tarihinde Norveç'de Alman muharebe gemileri Scharnhorst ve Gneisenau tarafından top menzili içinde tespit edilen HMS Glorious uçak gemisi kolayca batırılmıştı. Ancak, uçak gemilerinin bu güvenlik açığına rağmen elde ettikleri başarı, savaş gemilerine kıyasla daha fazla olmuştu. İtalyan savaş gemilerinin demirli bulunduğu önemi büyük Taranto deniz üssüne HMS Illustrious uçak gemisinden kalkan 21 Fairey "Swordfish" torpido bombardıman uçağı ile yapılan hava saldırısında altı muharebe gemisinden biri kullanılamaz hale getirilmiş, ikisi hasar görmüştü. Ayrıca, 59 İtalyan denizcisi hayatını kaybetmiş, 600 İtalyan denizcisi yaralanmıştı. Hava saldırısında iki Fairey "Swordfish" torpido bombardıman uçağı düşürülmüş, iki pilot hayatını kaybetmiş ve iki pilot İtalyanlar tarafından esir alınmıştı.Taranto Hava Saldırısı sayfası için tıklayın.

Fairey "Swordfish" Torpido Bombardıman Uçağı
Fotoğraf: History Sandiego.Edu

İngilizlerin 12 Kasım 1940'da Taranto'ya torpido bombardıman uçakları ile yaptıkları hava saldırısından etkilenen Japonlar, Birleşik Devletler Büyük Okyanus filosunun Hawai'de bulunan Pearl Harbor limanına hava saldırısı planlıyorlardı. Taranto'ya göre sığ bir liman olan Pearl Harbor'a uçaktan bırakılacak torpidolar üzerinde gerekli değişiklik ve denemeleri yapılmıştı. Pearl Harbor'a altı uçak gemisinden kalkan torpido bombardıman, pike bombardıman, paralel bombardıman ve av uçaklarından oluşan toplam 350 uçak ile 7 Aralık 1971'de yapılan saldırıda Birleşik Devletlerin Büyük Okyanus Filosu'na büyük hasar verilmişti. Pearl Harbor Hava Saldırısı sayfası için tıklayın.

Midway Adalarında 4-7 Haziran 1942'de Birleşik Devletler ve Japon İmparatorluk Donanmaları arasında yapılan savaşın sonucu uçak gemilerinden kalkan uçaklar tarafından belirlenmişti. Midway Savaşı'nda Birleşik Devletler bir, Japon İmparatorluk Donanması dört uçak gemisi kaybetmişti. Bu savaştan sonra Japon İmparatorluk Donanması'nın Büyük Okyanus'daki etkinliği büyük ölçüde kaybolmuştu. Midway Savaşı sayfası için tıklayın.

Birleşik Devletler uçak gemilerinden kalkan uçaklar Japon imparatorluk Donanması'nın en büyük savaş gemilerinden olan Musashi'yi 24 Ekim 1944'de Filipinler'de, Yamato'yu 7 Nisan 1945'de Okinawa'da bombalayarak batırmıştı.

Günümüz uçak gemileri:

Uçak gemilerinin İkinci Dünya Savaşı'nda oynadığı etkin rol, muharebe gemilerinin gözden düşmesine ve yapımının sona ermesine neden olmuştu. Uçak gemileri, jet uçaklarının hizmete girmesiyle büyük ölçüde gelişme göstermiştir. Gemi ekseni boyunca yer alan uçuş güvertesi yerini açılı, ortalama 300 metre uzunluğunda güverteye bırakmış, buhar gücüyle çalışan katapultların sayısı arttırılmıştır. Güvertenin sağ tarafında yer alan komuta köprüsünde uçak gemisi ve uçakların iniş - kalkışı yönetilmekte, en üstte yüzey arama ve hava arama radarları bulunmaktadır. Uçak gemisi nükleer reaktörden aldığı güçle denizde uzun süre kalabilmekte ve üzerinde ortalama 100 jet uçağı bulunmaktadır.

USS Nimitz (CVN-68) Uçak Gemisi
Fotoğraf: Navy Mil
5. SONUÇ:

Günümüzün modern uçak gemileri üzerinde bulundurduğu modern jet uçaklarıyla, silah ve elektronik sistemleriyle gezici, çok etkin bir hava gücüdür.

 

Hazırlayan Ercan ÇETİNERLER

Kaynak: Kaynaklar / Yurdışı / Sıra No.: 16, 24 ve 41