Ben Kimim

 
 
 

SİVRİHİSAR MEYDANI'NA İNİŞ

 
 
Hava Pilot Albay
Ramazan TÜRKER
 

Mürted/Ankara 4 ncü Ana Jet Üs K.lığında F-104 uçaklarında yetişmekte olan bir teğmendim. Hariç meydana gidip iniş yapmak o zamanlar için bize en güzel görevlerden biri olarak gözüküyordu. Sonunda böyle bir fırsat çıktı ve 2xF-104 kalkışı takiben Sivrihisar civarında 2xF-4'le buluşacak ve hava muharebesi görevini takiben Sivrihisar meydanına iniş yapacaktık. Bu görevde iki numara olarak bana nasip olmuştu. Liderim de karargah uçucularından bir binbaşı idi.

Mevsim yazdı ve hava çok sıcaktı. Sivrihisar ovasında filmlerdeki gibi sıcaktan yerden yükselen buğulu hava hissediliyordu. Şunu da vurgulamak isterim ki F-104 uçaklarında hava muharebesi görevi iki numara olarak daha bir zordu. Geniş dönüş kutru ve shaker-kicker kumandası yüzünden; diğer F-4'lerle hava muharebesi yaparken, bir de liderin kolunda yerini muhafaza etmek ikinci bir hava muharebesi idi.

Neticede görevin gerçekten hakkını vererek tamamladık. İniş için Sivrihisar meydanına yöneldiğimizde ben kafası ambele olmuş liderin bir NM trail'inde iki numarasıydım. Ovanın yüzünde bembeyaz olmuş (parlak güneşten dolayı) Sivrihisar pistini gördüm. İlk defa hariç meydana gidiyordum. Bu arada uçuşa çıkmadan filodaki yetişmiş ağabeylerimin "çocuk Sivrihisar pisti çok dardır. İnişte biraz kıçını sık" dediklerini hatırladım. Zaten bulunduğum mesafeden gördüğüm kadarıyla o da beyaz ince bir ip görünüyordu.

Bu arada benden benden önce pist üzerine gelen bir numaranın "İki numara ben pas geçiyorum sen iniş yap" dediğini duydum. Ondan sonra ben lideri bıraktım ve piste konsantre oldum. Normal ilk yaklaşma gibi gelip peel-off çektim. Normal son dönüş yaptım. Pisti karşıladım. Normal üç-yeşil kontrollerini saydım. Yedek meydan olduğu için pistbaşı nöbetçi subayı yoktu. Uçuş kulesi görüldü serbest dedi. Ben normal yaklaşmaya devam ettim. Piste yaklaştıkça ne kadar dar olduğunu düşündüm. Fakat filodaki ağabeylerimin dediğini hatırladım ve kıçımı sıktım bilmeyenlere hatırlatırım bu iş hasta olduğunuzda kıçınıza iğne vurulan adaleleri içeri doğru çekerek ve sıkarak altınızdaki uçağın yanca küçültüyormuş hissiyle yapılıyor.

Neticede iyice pisti ortalayıp inişimi yaptım ve normal olarak kuyruk paraşütünü açtım. Uçak gerildi hafifçe yavaşladı. Bir nefes alıp başımı kaldırmıştım ki pistin sonunda bir komutan arabası pistin sonunu muhafaza ederek bana doğru geliyor. Belki de ben ona doğru gidiyorum demek daha doğru olur. Tabii ki uçağı gören araç şoförü kendini soldan araziye attı. Ben bu aracın aktif pistte ne işi var diye kızmaya hazırlanıyordum ki bir de ne göreyim sol tarafta 100 metre kadar uzakta kocaman bir pist en az benim iniş yaptığımdan iki kat daha genişti. Ve bana paralel olarak uzanıyordu. O anda ana pist yerine emercensi piste indiğimi fark ettim ve yapacak bir şey yoktu. Zaten uçağımı da kontrol altına almıştım. Aslında Sivrihisar meydanının emercensi pist olduğu düşünülürse ben taksiruta iniş yapmıştım. (Genişliği 45 feet'ti ve yanında sıkıştırılmış toprak yoktu. Zaten diğer pist de 97 feet'ti. Normal kullandığımız kendi meydanımız ve diğer ana meydanlar 147 feet'tir.)

Neticede kendini araziye atan araç içindeki meydan komutanı sanıyorum. Alb. MERCANLI babacan bir tavırla "oğlum bu dar piste emniyetle indiğin için sana mükâfat mı yoksa yanlış piste indiğin için ceza mı vermeli" dedi. Daha sonra yapılan ölçümlerde piste temas noktasında lastiklerin bıraktığı izlerin orta çizgiye göre santimetre bile fark olmadığını görünce beni affettiler.

Fakat her şeye rağmen ben kendimi o kadar kolay affetmedim ve hep dikkat ettim. Neticede F-104 uçakları kal oluncaya kadar 13 sene uçtum ve buna benzer bir olayı tekrar yaşamadım. Ben dersimi almıştım. Kanıtladım. Umarım sizler de almışsınızdır.