Ben Kimim

 
 
 

YEŞİLKÖY HAVACILIK MÜZESİ HAKKINDA DÜŞÜNCELER

 
İrfan SARP
Emekli Hava Pilot Tümgeneral
15 Ocak 2018
 

Bir uçağın kendi motor gücüyle ilk defa 17 Aralık 1903 tarihinde uçması, havacılık tarihinde yeni bir çığır açmıştır. İlk başlarda sportif uçuşlar yapılırken, askeri amaçlı olarak uçaklar ilk defa, Trablusgarp savaşı sırasında 1911 yılında İtalyanlar tarafından Türk birliklerine karşı bomba taarruzları yapılarak kullanılmıştır.

Uçağın Trablusgarp savaşındaki önemli rolünü bizzat yaşayarak öğrenen zamanın ileri görüşlü komutanları tarafından ayni yıl Türk Hava Kuvvetlerimizin temeli atılmıştır. Pilot adayı olarak seçilen iki subayımız 1912 yılında Fransa'ya uçuş eğitimine gönderilmiş, ayni yıl iki adet Fransız R.E.P. modeli uçağın da siparişi verilmiş ve bu uçakların konuşlandırılmasına uygun İstanbul civarında bir meydan aranmaya başlanmıştır. Meydanın yeri olarak önce Anadolu yakasında Sarıgazi ve Dudullu bölgesinde araziler incelenmiş, ancak bu arazilerin uygun olmadığı görülerek ilk askeri hava alanının Yeşilköy bölgesinde yapılmasına karar verilmiştir. Tahsis edilen ödenekle şimdi Yeşilköy Askeri Havaalanı'nın bulunduğu bölgede iki adet uçak hangarı yapılmış ve gelen iki uçağımız bu hangarlara yerleştirilmiştir. Yeşilköy Havacılık müzesi, işte ilk seçilen bu askeri havaalanının adeta hatırasını yaşatırcasına, 1986 yılında, bu tarihi hangarların bitişiğindeki sahada tesis edilmiştir.

Tarihi eserlerin, silahların, uçakların sergilendiği müzeler, sadece bu objelerin muhafaza edildiği yerler olarak düşünülmemelidir. Müzeler, kültürel değerlerin korunmasında ve geleceğe taşınmasında önemli rol oynayan, halkın kültürel ve sanatsal zevkini ve dünya görüşünü geliştiren, kamuya açık, kâr amacı gütmeyen kuruluşlardır. Bu yazımızda konu edeceğimiz Havacılık Müzesi de sadece uçakların ve hava silahlarının sergilendiği, gezilip görüldüğü bir mekân değil, havacılık kültürünün gelişmesine yardımcı olan bir eğitim kuruluşu olarak düşünülmelidir.

Bizim havacılık müzelerimiz ile yabancı ülkelerde gezip gördüğüm ve ayrıca Internet sitelerinde Google haritaları üzerinde incelediğim yabancı ülkelerin havacılık müzeleri arasındaki farkları kaleme alarak bu konudaki gözlemlerimi sizlerle paylaşmamın faydalı olacağını düşündüm.

Yabancı ülkelerin havacılık müzeleri ile bizim müzemiz arasındaki en belirgin ve önemli fark, bizim müzelerimizdeki uçakların açık alanda sergilenmesine karşılık, yabancı ülkelerdeki müzelerde uçakların hemen tamamının kapalı mekânlarda sergilenmiş olmalarıdır. Yeşilköy Havacılık Müzesi'nden başlayarak dünyadaki belli başlı ülkelerin havacılık müzeleriyle ilgili bir karşılaştırmayı şöyle yapabiliriz.

Aşağıdaki fotoğrafta görülen Yeşilköy Havacılık Müzesi'nin kapalı alanında tarihi fotoğraflar ve objelerle beraber, 9 adet pervaneli uçak bulunmaktadır. Müzenin açık alanında ise 10 adet pervaneli uçak, iki ayrı sahada 25 adet jet uçağı, 3 adet helikopter ve 6 adet uçaksavar füze sistemi sergilenmektedir.

Yeşilköy Havacılık Müzesi'nin aşağıdaki Google Earth fotoğrafında, Müze binası, açıkta sergilenen uçaklar ve fotoğrafın sağında, yazımızın başında sözünü ettiğim tarihi hangarlar görülmektedir.

Aşağıdaki fotoğrafta, Ankara Etimesgut Askeri Havaalanı'ndaki müzede çevre yolu üzerinde açıkta sergilenen uçaklar görülmektedir.

Aşağıdaki fotoğrafta da Eskişehir'in çevre yolu üzerinde açıkta sergilenen uçaklar görülmektedir.

Aşağıdaki fotoğrafta görülen Rahmi Koç Müzesi, değişik makineler ile askeri teçhizatın kapalı alanda sergilendiği güzel, örnek bir müzedir.

Aşağıdaki fotoğrafta Washington DC şehrinde, Beyaz Saray'a yakın mesafede bulunan Smithsonian Hava/Uzay Müzesi görülmektedir. Bu müze, tamamı kapalı alanda sergilenen tarihi değere sahip uçaklar, helikopterler ve uzay araçlarıyla, dünyadaki benzeri havacılık müzelerinin başında gelmektedir.1979-1982 yılları arasında Hava Ataşesi olarak görev yaptığım Washington'da, resmi temaslarda bulunmak için gelen Komutanlarımız ve heyetlerin ziyaret programlarına Smithsonian müzesine bir gezi tertip edilmesi usuldendi. Komutanların ve heyetlerin müzeyi ziyaretlerinde görevim icabı kendilerine refakat ediyordum. Bu müze ziyaretlerini de takvimime işaret ediyordum. Görevimi tamamladığımda merak edip takvimime bakmış ve Smithsonian müzesini 21 defa gezdiğimi tespit etmiştim. Müzeye o kadar fazla defa gitmeme rağmen, her seferinde daha önce dikkatimi çekmeyen değişik bir şey görürdüm.

Smithsonian Müzesi havacılıkta ilklerin sergilendiği bir müzedir. Müzenin ana girişinde, dünyada havacılığın ilki olan Wright Flyer uçağı tavana asılmış, uçar pozisyonda sizi karşılamaktadır. Wright Flyer uçağının hemen civarında, ABD'nin uzaya gönderdiği uzay araçları sergilenmektedir. Uzaya gidip dönen tek astronot taşıyan Mercury, çift astronot taşıyan Gemini, aya gidip dönen üç astronot taşıyan Apollo, uzay uçuşlarına 7 astronot ve bilim insanıyla gidip dönen Space Shuttle Discovery'nin orijinalleri müzenin giriş bölümünde sergilenmektedir. Müzede sergilenen pek çok uçak arasında benim en çok ilgimi çekenlerden biri, Alman Hava Kuvvetleri'nin 2'nci Dünya Savaşı'nın sonlarında kullandığı Messerschmitt Me 262 uçağı idi. Bu uçağı incelerken, mükemmel aerodinamik görüntüsüne hayran kalırdım. Müzenin çeşitli bölümlerinde ayrıca havacılığın ilklerinden, ilk defa ses duvarını (1 MACH) geçen Bell X-1 uçağı, ilk defa 2 MACH süratini geçen F-104 uçağı, ilk defa 6.7 MACH süratine ulaşan X-15A uçağı ve U-2 casus uçağı gibi uçaklar sergilenmektedir.

Smithsonian Müzesi girişinde sergilenen Wright Flyer uçağı.

Müzenin giriş katında sergilenen orijinal Discovery uzay mekiği aracı.

Aşağıda fotoğrafı görülen ABD Hava Kuvvetleri Milli Müzesi, Ohio eyaletinin Dayton şehrindeki Wright Patterson Üssü'nün bitişiğinde bulunmaktadır. Müze, hem kapalı alan, hem de içinde sergilenen uçakların sayısı bakımından dünyanın en büyük havacılık müzesi olarak kabul edilmektedir. Müzenin kapalı alanı o kadar geniş tutulmuştu ki, ABD Başkanları tarafından kullanılan Aır Force One dört motorlu Boeing model jetler de bu müzede sergilenebiliyordu. Müzede sergilenen tarihi uçaklar arasında, 3 MACH süratle uçan SR-71 Blackbird uçağı da bulunuyordu.

Bu müzeyi, Hava Kuvvetlerimizde görevli iken müzenin yakınındaki ABD Hava Lojistik Komutanlığında tertiplenen planlama toplantılarına gittiğimde iki defa ve emekli olduktan sonra da bir defa ziyaret etmiştim. ABD uçuş okulundan mezuniyetimizin 50'nci yılını kutlama toplantısı 2008 yılında müzenin yakınındaki bir otelde tertiplenmişti. ABD Hava Kuvvetleri'nden alınan özel bir müsaadeyle mezuniyetimizin 50'nci yılını bu müzede, uçakların arasına yerleştirilen masalara oturarak yenilen bir akşam yemeğiyle kutlamıştık. Yemekte benim oturduğum masa da, çok hoş bir tesadüf olarak 50 yıl önce Arizona'daki Williams Hava Üssün'de Harbe Hazırlık eğitimi gördüğüm şirin F-86F Sabre uçağının tam karşısında bulunuyordu.

Aşağıda fotoğrafı görülen İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri Müzesi, Londra yakınlarında bulunmaktadır. Tamamı kapalı alanda sergilenen uçaklar arasında İngiliz Hava Kuvvetleri tarafından 1'nci ve 2'nci Dünya savaşları sırasında kullanılan uçaklar yer almaktadır.

Aşağıda fotoğrafı görülen Fransız Hava Uzay Müzesi, Paris'in kuzeyindeki Le Bourget Havaalanı'nda bulunmaktadır. Bu müzeyi iki defa ziyaret etmek fırsatı bulmuştum. Tamamı kapalı olan müzede, Fransızların 1900'lü yılların ortasından itibaren imal ettikleri uçaklar ile Fransız Hava Kuvvetleri tarafından 1'nci Dünya Savaşı ve 2'nci Dünya Savaşı sırasında kullanılan uçaklar, araç ve gereçler sergilenmektedir.

Aşağıda fotoğrafı görülen İtalyan Hava Kuvvetleri müzesi, Roma şehrinin yakınlarında bulunmaktadır. İtalyan Hava Endüstrisi tarafından imal edilen uçaklar ile İtalyan Hava Kuvvetlerinin uçtuğu yabancı menşeli uçakların tamamı, müzenin kapalı olan binalarında sergilenmektedir.

Alman Hava Kuvvetleri'nin muhtelif şehirlerde havacılık müzeleri bulunmaktadır. Aşağıda fotoğrafı görülen havacılık müzesi Hannover şehrindedir. Bu müzedeki uçak, ve diğer hava vasıtalarının tamamı kapalı alanda sergilenmektedir. Berlin Gatow Havaalanı'nda bulunan müzede ise uçakların bir kısmı kapalı bölümde, bir kısmı da açık alanda sergilenmektedir. 1890'lı yılların sonunda dev büyüklükteki zeplin hava gemilerinin ilk defa dizayn ve imal edildiği Friederichshafen şehrinde Dornier firması tarafından kurulan müzeyi de ziyaret etmek fırsatı bulmuştum. Bu müzedeki objelerin bir kısmı bina içinde, bir kısmı da önündeki park yerinde sergileniyordu.

Almanya'nın en önemli müzelerinden biri de aşağıda fotoğrafı görülen Teknik Müze'dir. Münih şehri içinde, tamamı kapalı olan müzede sergilenen en ilgi çekici obje, Johannes Gütenberg'in 1450 yılında icat ettiği matbaa makinesidir. Müzede Almanların 2'nci Dünya Savaşının son yıllarında Londra'yı bombalamak üzere gönderdikleri V-1 ve V-2 füzeleri de sergilenmektedir. Müzeyi ziyaretim esnasında benim özel ilgimi çeken ise, Almanların ABD'den aldığı patentle kendi fabrikalarında imal ettikleri ve görevde bulunduğum yıllarda 6,5 yıl uçtuğum F-104 uçağı olmuştu.

Yunanistan Hava Kuvvetleri Müzesi, Pire limanının kenarındaki rıhtım üzerinde bulunmaktadır. Aşağıdaki fotoğrafta görüleceği gibi, güzel bir mimariye ve estetiğe sahip müze binasında uçakların ve hava vasıtalarının tamamı kapalı alanda sergilenmektedir. Pire limanına özel tekneleriyle ve diğer deniz vasıtalarıyla gelenler, müzenin hemen yanındaki rıhtıma teknelerini bağlayıp oradan yürüyüş mesafesindeki müzeyi ziyaret etmektedirler.

Mısır Hava Kuvvetleri Müzesi, Kahire'nin yakınında bulunmaktadır. Bu müze de Pire limanındaki Yunanistan Hava Kuvvetleri müzesi gibi estetik bir görünüme sahiptir. Aşağıdaki Google Earth fotoğrafında, müzenin yuvarlak şekildeki kapalı bölümü, ile dış tarafında açıkta sergilenen uçaklar görülmektedir.

Aşağıda fotoğrafı görülen İsveç Hava Kuvvetleri Müzesi, Başkent Stockholm'un güney batısındaki Linköping şehrinde bulunmaktadır. Bilindiği gibi İsveç, dünya ülkeleri arasında muharip jet uçakları imal eden nadir ülkelerden biridir. Müzenin tamamı kapalı bir bina olarak inşa edilmiştir.

Belçika Hava Kuvvetleri'nin geçmişte envanterinde bulunan bütün uçaklar, diğer ordu silahlarıyla beraber, Brüksel şehrinin içinde bulunan Kraliyet Askeri Müzesi içinde sergilenmektedir. Müzeyi ziyaret ettiğimde, havacılık bölümünde diğer uçaklarla beraber dikkatimi en çok çeken ve yakınlık duyduğum uçak, geçmişte görev yaptığım F-104 uçağı olmuştu.

Hollanda Havacılık müzesi, Utrecht şehri yakınlarında bulunmaktadır. Avrupa ve Amerika'daki belli başlı müzelerde olduğu gibi, bu havacılık müzesindeki uçakların tamamı, kapalı büyük bir bina içinde sergilenmektedir.

Aşağıdaki fotoğrafta görülen Japon Hava Kuvvetleri Müzesi, Tokyo'nun kuzeyinde, Tokorozawa şehri yakınında bulunmaktadır. Çok geniş bir alana yayılan müzenin tamamının kapalı binalardan teşkil edildiği görülmektedir.

Hepimizin kolayca tahmin edebileceğimiz gibi. uçak ve helikopterlerimizi kapalı bir alan içinde sergilemenin faydalarını şöyle sıralayabiliriz

- Uçak ve helikopterlerin hava şartlarına maruz kalıp zaman içerisinde korozyona uğramasının önüne geçilmesi,

- Kapalı yerde muhafaza edilen uçak ve helikopterlerin boya ve bakım maliyetlerinin çok daha düşük olması,

- Müzeyi görmeye gelen ziyaretçilerin her türlü hava şartlarında rahatlıkla müzeyi gezebilmeleri,

- Kapalı alanda farklı simülasyon, film, animasyon, ve gösterilerin rahatlıkla düzenlenebilmesi,

- Müzede uluslararası havacılık seminer ve toplantıları düzenleyerek müzenin uluslararası değerinin artması.

Yeşilköy Havacılık Müzesi'ni geçtiğimiz 2017 yılı içinde 126 bin kişi ziyaret etmiştir. Müzenin yıl içinde kapalı olduğu haftanın Pazartesi günleri ile Yılbaşı ve dini bayramların ilk günlerini çıkarırsak müzemiz yılın 310 günü açık durumdadır. Müzeyi yılda ziyaret eden kişi sayısını açık olan gün sayısına bölersek, teorik olarak yaz, kış, müzeyi günde 406 kişinin ziyaret ettiği sonucunu çıkarabiliriz. Bu sayı küçümsenmeyecek bir miktardır. Müzeyi ziyaret edenlerin %70'ini öğrenci gruplarının teşkil ettiği öğrenilmiştir. Öğrenci grupları arasında ilköğretim öğrencilerinin sayısı da büyük bir yekün tutmaktadır. Ziyaretçiler arasında fazla sayıda öğrenci grubunun bulunması havacılığın geleceği bakımından çok sevindiricidir. Çünkü bu öğrenciler ziyaretleri esnasında müzede gördükleri uçakları, helikopterleri, ve sergilenen diğer havacılık objelerini aynen videoya kaydeder gibi zihinlerine kaydetmekte ve havacılığa küçük yaştan itibaren heves duymaktadırlar.

Ziyaretçi sayıları ve bu sayı içinde öğrenci gruplarının oranı verildikten sonra müzenin kapalı bir alanda sergilenmesinin ne kadar büyük önem taşıdığı bir kez daha ortaya çıkmaktadır. Yukarıda uçak ve helikopterlerimizin kapalı alan içinde sergilenmesinin faydaları sıralanırken, ziyaretçilerin kapalı alanda, her türlü hava şartlarında müzeyi rahatça gezebilecekleri belirtilmişti. Müzeyi ziyarete gelenlerden %70 gibi yüksek bir oranın öğrenci grupları olduğu dikkate alınacak olursa müzenin kapalı bir çatı altında toplanması, daha da büyük bir önem kazanmaktadır.

Güzel Türkçemizde "bir resim bin kelimeye bedeldir" diye güzel bir deyim vardır. Yazımızın baş sayfasında yer alan Yeşilköy Havacılık Müzesi fotoğrafı ile onu takip eden sayfalardaki, yabancı ülkelerin havacılık müzelerinin fotoğraflarına baktığımızda, bizim havacılık müzemizin de yabancı ülkelerdeki havacılık müzeleri gibi kapalı binalar şeklinde olması ve havacılık dünyasında tarihi değerleri olan uçak, helikopter ve hava vasıtalarımızın şimdi olduğu gibi açıkta değil, kapalı bölümlerde sergilenmesinin şart olduğu bu fotoğraflarda gün gibi ortaya çıkmaktadır.

Müzenin kapalı bir mekan olarak inşa edilmesi gibi bir arzuyu dile getirirken, yeni bir müze yapılmasının sadece bir inşaat işi değil, geleceğe dönük bir müzecilik anlayışının özelliklerini taşıyan bir uzmanlık alanına girdiği bilinmektedir. Yapılması düşünülecek bir havacılık müzesinin gelecek hedefleri olarak:

* Havacılık ve Uzay Temalı Teknopark

* Havacılık ve Uzay Bilim Merkezi ve Müzesi,

* Modern Kütüphane, Konferans Salonu, Fuar, Sinema ve Sergi Salonları ve Havacılık Mağazası gibi tesisler bir bütün olarak projelendirilmelidir.

Böyle bir projenin gerçekleştirilmesi ise ancak havacılık ve müzecilik konusunda uzman, yetkili kişilerin, kurum ve kuruluşların bu işin önemini anlayıp gönül vermeleriyle; tecrübe ve çabalarını bir araya getirmeleriyle mümkün olabilecektir. Yetkili kurum ve kuruluşlar olarak en başta İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile müzecilik konusunda tecrübe sahibi olan Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ve üniversitelerin bu konuda uzman öğretim üyeleri akla gelmektedir. Müzecilik konusunda kurulduğu günden beri büyük ilgi çeken Rahmi Koç Müzesi'nin değerli uzman yöneticileri de bilgi ve tecrübeleriyle böyle bir projeye büyük katkı sağlayabilir. Yetkili kurum ve kuruluşların temsilcileri, projenin sahibi olan Yeşilköy Havacılık Müzesi yetkilileriyle bir araya gelebilir ve projeyi adım adım gerçekleştirebilir düşüncesini taşıyorum.

Yazımızın başında söz konusu ettiğimiz Askeri Havaalanı tarafındaki tarihi iki hangarla bütünleşerek inşa edilecek böyle bir havacılık müzesinin halkımız için gurur kaynağı olacağına ve sergilenecek uçak, helikopter ve her türlü hava silahıyla bir bilgi birikimi oluşturularak, gelecekteki nesillere havacılık kültürünün taşınmasına katkıda bulunulacağına inanmaktayım.

İrfan Sarp
Emekli Hava Pilot Tümgeneral
15 Ocak 2018
E-Mail: isarp56@gmail.com